Ebeveynler Karne Alan Çocuğa Nasıl Yaklaşmalı?

Karne günü yaklaştıkça çocukların da ailelerin de heyecanı artmakta. Peki biz anne babalar, karne alan çocuğumuza nasıl yaklaşmalıyız?

Karne Neyi Değerlendiriyor?

Çocuğunun başarılı olmasını elbette her aile ister. Hatta mümkünse sınıfının en iyisi olmalıdır. Ama acaba çocuğun koşulları “en iyi” olmasını sağlayabilecek nitelikte mi? Karneyi çocuğun başarısını değerlendiren bir belge olarak nitelersek, başarıyı etkileyen tüm koşulların da değerlendirilmesi gerekir.  Çocuğu başarıya ya da başarısızlığa iten etmenlerin bilinmesi ve çocuk için en ideal koşulların oluşturulması için anne baba olarak ve toplum olarak üzerimize düşen görevlerin de bilincinde olmamız gerekiyor.

Karneyi Nasıl Değerlendirelim?

Karne sadece çocuğun başarısını, performansını, kapasitesini ve bilgi düzeyini değerlendiren bir belge değildir. Karne aynı zamanda eğitim sisteminin, müfredatın, okulun, öğretmenin, anne babanın ve çocuğu etkisi altına alan tüm çevrenin de karnesi niteliğindedir. Ne yazık ki birçok çocuk kendisini iyi ifade edebileceği, öğrenmeye heveslenebileceği, öğrenmekten keyif alabileceği, özel yönlerini keşfedebileceği sağlıklı bir eğitim ortamına sahip olamıyor. Aynı zamanda birçok çocuk gerek kendisinden gerekse çevresinden kaynaklanan yoksunluklar sebebiyle yeterince iyi öğrenemiyor. Çocukların özel durumları için kolaylaştırıcı ortamlar sağlanamıyor. Bu durumda tüm çocukları benzer kriterlerle değerlendirmek, onların içinde bulundukları durumu yok sayarak sadece kendilerine verilen notlar üzerinden değerlendirmek tüm diğer koşulları yok saymak anlamına geleceği için adil bir değerlendirme olmayacaktır.

Anne Babanın Karneye Etkisi

Çocuğun başarısı için en önemli faktörlerden biri de çocuğun içinde yaşadığı, mutlu ve sağlıklı aile ortamıdır. Sevilen, güven verilen, desteklenen, ihtiyaçlarının farkında olunan, olduğu gibi kabul edilen bir çocuk başarılı olmaya aday bir çocuktur. Tam tersi olarak huzursuz bir aile ortamında büyüyen, ihtiyaçları yeterince karşılanamayan, duygularını yeterince ifade etme şansı olmayan, fazla eleştirilen, suçlanan ve kapasitesinin üzerinde beklentiler oluşturulan çocuklar başarılı olmak için gereken motivasyona sahip olamıyorlar. Diğer yandan okula giden bir çocuğun ders çalışma düzeninin oluşturulması, ders çalışırken ortamın çocuk için kolaylaştırıcı nitelikte olması, çocukta sorumluluk bilincinin geliştirilmesi de yine çocuğun başarısını etkileyen anne baba ile ilgili faktörlerdir. Öğretmen ve okulla işbirliği kurmak çocuğun başarısını, yaşadığı zorlukları, güçlü ve zayıf yönlerini belirlemek açısından da önem taşıyor. Bu durumda her türlü sorunu erkenden fark etmek, gereken müdahaleleri okulla birlikte planlamak ve çocuğun başarılı olmasını sağlayacak düzenlemeleri yapmak mümkün olabilir.

Birçok anne baba çocuğunun başarılı olabilmesi için gereken her şeyi yaptığını düşünür. Çocuğun okul ihtiyaçlarını eksiksiz karşılamak, ona istediklerini almak, hatta çoğu zaman ihtiyacı olandan daha fazla şey almak yeterliymiş gibi düşünülür. Oysa çocukları başarıya ulaştıran faktörler bu kadar değildir. Anne babanın çocuğunu çok iyi tanıması, güçlü ve zayıf yönlerini fark etmesi, çocuktan yapabileceğinin üzerinde şeyler bekleyerek onu yetersiz hissettirmemesi, başka çocuklarla kıyaslamaması, çocuğun kişiliğini zedeleyecek eleştirilerde bulunmaması, çocuk için sadece ders çalışma düzeni değil aynı zamanda çocuğu psikolojik olarak iyi hissettirecek aktiviteler de sağlaması gerekir. Ayrıca anne babanın çocuğuyla iyi iletişim kurabilmesi gerekir. Çocukla birlikte eğlenmek, oyun oynamak, sadece sorumluluklarla ilgili değil ortak keyifler için de zaman ayırmak son derece önemlidir. Çocuğun anne baba ile birlikte iken mutlu hissetmesi okul başarısı kadar, yaşam boyu ruh sağlığında da belirleyici bir faktördür.

Karne Kaygısı

Çoğu çocuk ve anne-baba karne alacağı günü kaygı ile bekliyor. Hatta her yıl birçok çocuğun başarısız karne korkusuyla evden kaçtığını, kendisine zarar verdiğini okuyoruz. Çocuğundan mükemmeli bekleyen, başarısızlığa tahammülü olmayan anne babaların çocuklarının kaygı düzeylerinin daha yüksek olduğunu biliyoruz. Eğer çocuğunuzdan mükemmeli bekliyorsanız başarı düzeyi her ne olursa olsun çocuğunuzun kendisinden memnun olması zor olacaktır. Karne her zaman başarının en somut örneği olarak görülür. Bu nedenle karnesine kendisinden beklenilen notları bulamayan çocuklar yaşadıkları yetersizlik duygusu ile baş etmekte zorlanabilirler.  Anne babalarını memnun edemeyecekleri kaygısı da bu duyguya eklendiğinde karne günü oldukça travmatik bir güne dönüşebilir. Bu nedenle çocuğunuzun başarısız olacağını düşünüyorsanız, onu eleştirmek, cezalandırmak ve karne gününü kabusa çevirmek yerine başarısızlığın nedenlerini araştırmalısınız.

Birçok çocuğun anne babalarının beklentilerini karşılayamayacağını düşündüğü için depresyona girdiğini ve özellikle de ergenlik döneminde depresyonun intihar eğilimi gibi bir sonucunun olacağını unutmamalısınız. Tam tersi olarak karnedeki notların sizin çocuğunuzu tanımak için bir fırsat olduğunu düşünmeli, hem çocuğunuzun nasıl bir desteğe ihtiyacı olduğunu belirlemek hem de kendi
eksiklerinizi fark edebilmek için okulla işbirliğine girmeli, gerekiyorsa profesyonel bir yardım almalısınız. Çocuğunuzun başarısını etkileyen çok sayıda faktör olduğunu hatırlayarak bu faktörlerin her birini yeniden gözden geçirmelisiniz.

Kötü Karne Ceza Gerektirir mi?

Çocuğun başarısızlığının sadece “tembellik”ten kaynaklanması neredeyse mümkün değildir. Hatta “tembellik” diye nitelendirilen şeyin bile bir yetersiz motivasyon sorunu olduğu düşünüldüğünde yine okulu, öğretmeni, anne babayı ilgilendiren yönleri vardır. Bu nedenle başarısızlık ya da yetersiz başarı cezalandırılacağına, başarının ödüllendirileceği mesajı daha etkili olacaktır. Başarıya engel olan faktörler de mutlaka ele alınarak, nelerin değiştirilmesi gerektiğine karar verilmelidir. Sorunun çözümüne enerji harcamak her zaman daha kalıcı olumlu etkilere sebep olmaktadır.

Tatil Nasıl Geçmeli?

Tatil öncelikle çocukların anne babalarıyla iyi vakit geçirmeleri için bir fırsat dönemidir. Bu nedenle de fazla okul sorumluğu olmadan dinlenmeye, eğlenmeye ve birlikte keyifli vakit geçirmeye zaman ayırılmalıdır. Elbette günün bir bölümünü de çocukların okul aktivitelerine ayırmaları gerekebilir. Ama oran olarak daha fazla eğlenceli ve sosyal aktivitelere yer vermek yararlı olacaktır. Tatilin en önemli amacı yeni okul dönemine çocukların enerjik ve iyi bir motivasyonla başlamalarıdır. Bunu sağlamak için bol bol değişik sosyal ortama girmeleri, eğlenmeleri, dinlenmeleri gerekir.

0 yorum: